İç mekan süs bitkileri yetiştiriciliğinde en önemli konulardan biri
sulamadır. Bitkilerin ne kadar sık sulanması gerektiği de en çok
sorulan sorulardan biridir. Ancak bu soruyu yanıtlamak oldukça
güçtür. Bu konuda etkili olan çeşitli etmenler aşağıda
özetlenmiştir:
- Sulamayı etkileyen en önemli etmenlerden biri bitki çeşididir.
Sözgelimi, kurak ortamda yaşayan ve dokuları içinde bol su depo eden
kaktüsler ve sukkulent (etli) bitkiler; palmiyeler, eğreltiler ve
siklamenlere göre suya daha az gereksinme gösterirler.
- Bitkiler etkin gelişme dönemlerinde, dinlenme dönemlerinde göre
suya daha çok gereksinme duyarlar. Ancak, bitki goncaya kalktığında
suyunu biraz azaltmalıdır. Çünkü bu dönemde gerekenden çok sulama
çiçeklerin daha açmadan dökülmesine neden olur.
- Eğer kökler toprak içerisinde fazlaca yayılıp tüm saksıyı
doldurmuş ise, su bitki tarafından kolayca alınır ve topraktaki nem
kısa sürede kaybolur. Bu durumda bitkileri sık sulamak gerekir. Yeni
saksıya alınmış bitkilerde olduğu gibi, eğer toprak hacmine göre
oldukça az oranda kök dağılımı mevcutsa, bitkinin topraktan su alımı
da daha yavaş olur ve daha seyrek sulanabilir.
- Bazı topraklar oldukça fazla oranda su tutar ve daha uzun sürede
kururlar. Bu nedenle, su tutma kapasitesi düşük olan kumlu
topraklarda yetiştirilen bitkileri, humusça zengin tınlı
topraklardakine oranla daha sık sulamak gerekir.
- Kilden yapılmış saksılar gözenekli olup, suyu toprak yüzeyi
yanında saksı kenarındaki gözeneklerden de kaybederler. Bu nedenle
bu tip saksılardaki topraklar plastik ve benzeri saksılara göre daha
çabuk kurudukları için daha sık sulanmaları gerekir.
- Havadaki nem oranı da sulama gereksinimi etkileyen önemli bir
etmendir. Hava nemli ise su gereksinimi daha az olur ve bitkiyi daha
seyrek sulamak gerekir.
- Bitkinin güneş ışınları altında, gölgede veya yapay ışık altında
olması da topraktaki nem durumunu ve bitkinin su kaybını etkiler.
Güneş altında veya yapay ışık altında, bitki daha fazla terleme
yapacağı için, gölge bir yerdeki bitkiye oranla daha çok suya
gereksinme gösterir.
- Serin bir yerde büyüyen bitkiler ılık ve sıcak yerdekilere göre
suya daha az gereksinme gösterirler.
- İç mekanlarda kışın sıcaklığı artırmak amacıyla yapay olarak
ısıtma yapılması nem oranını azaltır ve dolayısıyla daha fazla
sulamayı gerektirir.
Tüm bu etmenler sulama için bir zaman aralığı önermeyi olanaksız
kılmaktadır. Bazı bitkiler için belirli iklim koşularında günde iki
üç kez dahi sulama yapmak gerekirken, bazı bitkileri haftada iki üç
kez sulamak yeterlidir. Diğer bazı bitkiler (sözgelimi kaktüs ve
sukkulentler) ise, bir ay veya daha uzun süre sulanmadan yaşıyabilir.
Etkin gelişme dönemlerindeki sulama gereksinimlerine göre saksı
çiçekleri kabaca üç grup altında toplanabilir:
a) Bol sulanması gereken bitkiler:
Açelya, Cam güzeli, Flamingo Çiçeği, Japon Şemsiyesi, Kamelya,
Kroton, Küpe Çiçeği, Onbiray Çiçeği, Palmiyeler Salon Eğreltisi.
b) Orta derecede sulanması gereken bitkiler:
Afrika Menekşesi, Atatürk Çiçeği, Difenbahya, Gelin Duvağı, Paşa
Kılıcı, Salon Sarmaşığı, Salon Yaprağı, Sardunya, Siklamen, Telgraf
Çiçeği.
c) Tutumlu sulanması gereken bitkiler:
Deve Tabanı, Fittonya, Frenk Asması, Kalanşö, Kalp Çiçeği, Karides
Çiçeği, Kauçuk, Parmak Aralya, Peperomya, Topçu Çiçeği.
Su bitki için son derece önemlidir, ama aşırı sulama da hiç su
vermemek kadar tehlikelidir. Önemli olan nokta bitkileri her gün
gözlemek ve her akla geldiği zaman değil, suya gereksinim gösterince
sulamaktır. Gerçekten, süs bitkilerinden çoğunun genellikle saksı
toprağının kuru tutulmasından çok, sürekli bir şekilde nemli tutulma
sonucu zarar gördükleri yetiştiriciler tarafından bilinen bir
olgudur. Bu ise yeterli bilgi ve deneyime sahip olmayan kimselerin
bitkiye ne denli bol su verilirse o denli iyi gelişir şeklinde
yanlış bir ön yargıya sahip olmalarının bir sonucudur.
İyi bir yetiştirici gözle izlemek veya dokunmak suretiyle bitkinin
suya gereksinme duyup duymadığını anlayabilir. Eğer bitkide solma
belirtileri varsa, büyük bir olasılıkla susuz kalmış demektir.
Ayrıca, toprak yüzeyi daha açık (gri) renk almışsa ve parlak
görünümde ise bu da toprağın susuz kaldığını gösterir. Toprak yüzeyi
koyu kahverengi ise saksı toprağında henüz su var demektir. Öte
yandan, saksı toprağının yüzeyden 2-3 cm'lik kısmının çok kuru
olması ve tümüyle toprakla dolu saksıya dıştan vurulduğunda tınlama
sesi çıkarması durumunda bitkinin suya gereksimi olduğu anlaşılır.
Toprakta aşırı su bulunması durumunda bitkilerin çoğu iyi gelişemez.
Çünkü fazla su topraktaki havalanma gözeneklerini doldurarak bitki
köklerinin oksijen alımını engellemektedir. Bu nedenle saksıların
dibine drenajı sağlayacak materyal konması ve sulamanın da dikkatli
yapılması gerekmektedir. Eğer cam saksılar gibi suyu geçirmeyen bir
saksı kullanılıyorsa, suyun saksı dibinde birikmemesine özen
gösterilmelidir.
Bitki köklerinin soğuktan etkilenmemesi için kışın sulamada
kullanılacak suyun oda sıcaklığında (15-18 C) veya birkaç derece
daha yüksek olması istenir. Ancak oda sıcaklığından daha düşük
sıcaklıktaki suyun genellikle bitkilere zarar verdiğine ilişkin
deliller de çok kesin değildir. Bu konuda Saintpaulia ionantha'larm,
oda sıcaklığından daha düşük suyla sulanması sırasında bu suyun
yapraklara değmesi sonucu yapraklılarda halka şeklindeki beneklerin
oluştuğu bilinmektedir.
Sulama her seferinde saksı toprağı tümüyle nemli hale gelecek
şekilde yapılmalıdır. Saksıya hergün az miktarda su verilmesi yanlış
ve zararlıdır. Çünkü böyle durumlarda su toprağın her yanma iyice
işleyemez ve toprağın önemli bir kısmı kuru kalır.
Sulama yaparken su birden verilmemeli, yavaş yavaş ve saksı
toprağını oymayacak şekilde verilmelidir. Uzun süre susuz kalmış ve
toprağı kurumuş bitkilerin sulanmasında birden verilen su saksının
yanlarından ve toprağın çatlaklarından akıp gider. Böyle durumlarda
bitki saksısı ile birlikte su içine oturtulmalıdır.
Sulamada önemli konulardan biri de sulamanın ne zaman yapılacağıdır.
Kural olarak bitkilerin günün sıcak saatlerinde sulanmaması gerekir.
Gündüz bitkiler suya, besin maddelerini topraktan almak ve terlemeyi
karşılamak için gereksinme gösterirler. Gece ise su, yapraklarda
oluşan yapı maddelerinin eritilerek bitkinin değişik kısımlarına
taşınması için gereklidir. Özellikle son değinilen etkinlik için çok
miktarda suyun topraktan alınması söz konusu olduğundan, gelişme
dönemi olan ilkbahar ve özellikle Yaz aylarında akşam üzeri sulama
yapılması uygundur.
Yazın günde iki kez sulamanın söz konusu olduğu durumlarda, ilk
sulama sabahleyin erken yapılmalıdır. Dinlenme döneminde ise sulama
öğleden önce yapılmalıdır. Sulama değişik kişiler yerine sürekli
aynı kişi tarafından yapılmalıdır.
Sulamada özellikle tüylü yapraklara sahip olan Saintpaulia ionantha
ve Sinningia speciosa gibi bitkilerin yapraklarının ıslanmamasına
özen gösterilmelidir. Saksı dibine yerleştirilen ve bir delikten
alttaki su dolu kaba uzanan fitil yardımıyla yapılan sulamalar bu
bitkiler için önerilir. Ayrıca toprakta nemli koşulları seven
bitkiler için de bu yöntemle sulama daha uygundur.
Sulamada kullanılacak suyun bazı özellikleri olmalıdır. Sözgelimi pH
derecesi, saksı toprağının pH'sını değiştirmeyecek nitelikte
olmalıdır. Süs bitkileri için en uygun su yağmur suyudur. Çünkü,
yağmur suyu hafif asit veya nötr reaksiyon gösterir; bünyesinde çok
az miktarda erimiş besin maddeleri ve fazla miktarda oksijen içerir.
Çeşme ve özellikle kuyu suları çok miktarda kireç içerdiğinden
Anthurium, Camellia, Gardenia, Rhododendron, Bromeliaceae
familyasına mensup bitkiler ve Orkide'ler için uygun değildir. Bu
bitkilerden özellikle Orkide'ler çeşme suyundaki klora karşı
duyarlıdır.
Yağmur suyu sağlamak olanağı bulunmadığı durumlarda, fazla miktarda
kireç içeren çeşme sulan kireçten arıtılmalıdır. Ancak, bu suların
çoğu kez dinlendirme ve kaynatma yoluyla kireçten arıtılması mümkün
olmamaktadır. Bu konuda ufak kapasiteli bir su arıtma aygıtından
yararlanılabilir. Böyle aygıtların bulunmadığı durumlarda kireçli
çeşme veya kuyu suyuna 1 litreye 2 gram olmak üzere FeS04, KHCO3
veya K2CO3 katılarak oda sıcaklığında bir süre bekletilmesi
uygundur.
Klor içeren çeşme sularının klora duyarlı süs bitkilerinde
kullanılması gerektiği durumlarda su kaynatılarak klor
buharlaştırılır. Ancak suyun kaynatılması ile buharlaşma sırasında
su içerisindeki O2 ve CCVin de klor ile birlikte uçması suyun
değerini düşürür. Bu nedenle zorunlu olmadıkça su kaynatılmamalıdır.
SU PÜSKÜRTME
İç mekan süs bitkileri yetiştiriciliğinde en önemli konulardan biri
de bitkilere su püskürtülmesidir. Bu konuyla ilgili bitkilerin çoğu
tropik ve subtropik kökenli olduğundan yalnızca topraktaki nem
gelişmeleri için yeterli olmamakta, havadaki nemin de yeterli
miktarda olması gerekmektedir. Seralarda orantılı hava neminin
istenilen düzeyde tutulabilmesine karşılık, yazın orantılı nemi çok
düşük olan veya kışın kaloriferle ısıtma yapılan yerlerde süs
bitkilerinin çoğuna sık sık su püskürtülmesi gereklidir. Çünkü
orantılı nemi çok düşük olan yerler süs bitkilerden çok azının
olağan gelişmesi için uygundur.
Su püskürtme işi günün her saatinde yapılamayacağı gibi, ayrım
gözetmeksizin her bitkiye uygulanması ve çok sık su püskürtülmesi de
doğru değildir. Gerçekten, gereğinden fazla su püskürtülen
bitkilerde sık sık çeşitli mantari hastalıklar ortaya çıkmaktadır.
Bitkilere ancak çok sıcak havalarda, öğleden önce ve sonra olmak
üzere ençok iki kez su püskürtülebilir. Öğleden sonra yapılan
püskürtmelerde zaman çok iyi ayarlanmalı ve yaprak üzerinde su
damlacığı kalmamasına özen gösterilmelidir.
Kışın orantılı nemi düşük olan, sözgelimi kaloriferle ısıtma yapılan
yerlerde bulundurulan bitkilere püskürtülen suyun yaklaşık olarak
oda sıcaklığında olması uygundur. Sulamada olduğu gibi, püskürtmede
de kullanılabilecek en uygun su yağmur suyudur. Kireçli çeşme veya
kuyu suyu kullanılarak yapılan püskürtmelerde ise, yaprak yüzeyi
zamanla ince bir kireç tabakası ve yer yer lekelerle örtüldü-ğünden
zamanla porlann tıkanması söz konusudur.
Öte yandan, Saintpaulia ionantha ve Sinningia speciosa gibi tüylü
yapraklara sahip olan bitkilere su püskürtülmemelidir. Ayrıca çiçek
ve tomurcuklarda leke ve çürümeleri önlemek için püskürtme sırasında
bunların ıslanmamasına özellikle dikkat edilmelidir.
Püskürtme yapılamadığı durumlarda, bitkilerin yapraklarını ıslak bir
sünger veya bez ile silerek nemlendirmek gerekir.
Bursa Çiçekçilik, Çiçekleri Sulama:
Çiçeklerin sulanması hakkında bilgiler. Bursa çiçek
olarak size sunuyoruz.